UŞAK ETABI - 01 EYLÜL
Uşak, tarih boyunca büyük önem taşıyan bir şehir.
Lidya Krallığından İpek Yoluna, Roma döneminden Osmanlı'ya kadar her devirde bölgenin merkezi olmuş. Ancak Osmanlı'nın son dönemlerinde önemini yitirmiş ve gerilemeye başlamış. Cumhuriyet kurulduktan sonra yeniden toparlansa da halen hak ettiği yere tam olarak ulaşamamış.
Uşak'ta her şey var. Tarih var, doğa var, tarım var, sanayi var, maden var...
Düşman Komutanı Trikopis de kılıcını burada Atatürk'e teslim etmiş.
Trikopis'in teslim alınması ilk günden beri bir kargaşaya sahip. Savaş sırasında birliklerin farklı komutanlıklar emrinde sürekli değişmesinin de etkisiyle bu şerefe herkes sahip olmaya çalışmış. Bu arada da gerçek kaybolmuş gitmiş. Hatta öyle hikâyeler var ki insan okurken gülmekten kendini alamıyor. Sonra da üzülüyor tabii ki.
Savaştan sonra da tartışmalar devam edince Atatürk olaya el koyar ve Genelkurmay'a konuyu araştırması talimatını verir. Diğer ipe sapa gelmez anlatıları geçip araştırma sonucuna ve kayıtlara bakarsak,
Trikopis'in yakalanmasını 5.Kafkas Tümen Komutanı Halit Bey kayıtlara kendi adıyla geçirir. Göğem Köyü yakınında 02 Eylül akşamı saat 22:00 sıralarında yakalandığını söyler. Oysa tarih ve saatler, yaşanan olaylar aksini göstermektedir.
Bir köylünün düşman birliklerinin köyleri yakarak Uşak'a doğru geldiğini söylemesi üzerine, Başkomutanlık Meydan Muharebesinden kaçan dağınık bir takım düşman birlikleri sanılarak 69.Alay Komutanı Nihat Bey(5.Kafkas Tümeni Emrinde o gün), takviyeli Alayıyla bölgeye gönderilir. Düşman bugünkü adı Ayrancı olan Cumburt'tan aşağı doğru inmektedir. Yine bugünkü adı Çamyuva olan Minkript tarafına gelindiğinde Nihat Bey'in Alayı düşmanla temas ve çarpışmalara başlar. Nihat Bey en ilerideki Süvari bölüğünün yanına vardığında dere yatağından iki subay ve 10 kadar er beyaz bayrak sallayarak gelirler. Komutanlarının teslim olacağını ama bir Tümen Komutanı gelmesini isterler. Nihat Bey kendisini Tümen Komutanı olarak tanıtır. Bunun üzerine 25 tanesi üst subay olmak üzere 100 subay ve 600 civarında düşman teslim alınır. Bunları Tümen karargâhına gönderir. Yolda esirleri 5.Kafkas Tümen Komutanı Halit Bey ellerinden alır. Bu durum ortaya çıktıktan sonra Atatürk Halit Beye kızar.
Trikopis de hatıralarında askerlerinin mühimmat ve yiyecek sıkıntısı sebebiyle savaşmak istememesi üzerine teslim olma kararı vermek zorunda kaldığını ve subaylarını gönderdiğini söyler.
Teslim olununcaya kadarki süreçte 1000 kadar düşman askeri Nihat Bey'in birliği tarafından öldürülmüştür. Bu teslim alma kararının da bu ilk çarpışmalardaki zayiatlar sebebiyle alındığı anlaşılmaktadır. Bu kararın düşman birliklerine duyurulması üzerine de çarpışmalar kesilmiş ve düşman gruplar halinde teslim olmuştur. Akşamüzeri ve gece geç saatlere kadar teslim alma işlemleri sürmüş, teslim alma işlemleri yapılanlar Tümen merkezlerine gönderilmiştir.
Çeçeli Kara Murat'ı, Trikopis'in Murat Dağlarından aştığı yeri, Trikopis'in kılıcını teslim ettiği Atatürk Evini görmek isterseniz Bizimle Gelin...